Kaşgarlı Mahmut 1001 Yaşında (Habernews.com)

               KAŞGARLI MAHMUT 1001 YAŞINDA

               Gündemimiz ne kadar yoğun değil mi? Ergenekon, IMF, yerel seçimler, küresel kriz, darbe vs vs vs. Bu kadar yoğun bir gündemin içerisinde, kültürü, edebiyatı kim umursar? Türkçe yozlaşırmış, kültürümüz sömürülürmüş, lise öğrencileri okumayı yazmayı bile tam olarak beceremezmiş kime ne?
                 Türk dili tarihinin en önemli isimlerinden birisi vardı, Mahmud diye. 1008 yılında Kaşgar’da doğduğu söylenir. Bu yüzdendir ki Kaşgarlı Mahmud diye ün salmıştır. 2008 yılı merhumun doğumunun 1000. yılıydı. Avrasya Yazarlar Birliği ön ayak olmuştu; UNESCO da 2008’i Kaşgarlı Mahmud yılı ilan etmişti. Sessiz sedasız geldi geçti. Herkesin çeşit çeşit işleri vardı, türlü türlü meşguliyetleri vardı, Kaşgarlı Mahmud hatıra bile getirilmedi. Belki birkaç konferans belki birkaç sempozyum hepsi hepsi bu. Ha bir de gazetelerin bilmem kaçıncı sayfalarındaki kültür sanat sayfalarında (çoğunda sayfa da yok ya) birkaç satır yazı. Sonuç: hiç. Hala Kaşgarlı Mahmud ve onu doğumunun üzerinden 1000 yıl geçmesine rağmen unutturmayan eseri Dîvânü Lûgati’t-Türk bilinmiyor.
                  Divânü Lûgati’t-Türk, bir sözlük, Türkçenin ilk sözlüğü. 
                  Divânü Lügâti’t-Türk, 1074’te Bağdat’ta bitirilip Halife Ebülkasım Abdullah’a sunulmuş. Eser Arapça olmakla birlikte içinde halk dilinden ve edebiyatından alınmış çok sayıda keline, deyim, atasözü ile şiir örnekleri bulunmaktadır. Türkçe kelimelerin açıklanışı sırasında 400 dolayında dörtlüklerden oluşan manzumeler ve atasözleri örnek verilmiştir.
                  Eserin sonunda tarihi değer taşıyan o zamanki Türk illerini gösterir bir de harita bulunmaktadır. Bunlar kitapların yazdığı genel geçer bilgiler.
                  Kaşgarlı Mahmud hakkında ise elde bulunan bilgiler çok sınırlı. Mevcut bilgiler de eserden hareketle çıkarılan veriler. Doğum yılı son yıllardaki araştırmalarla ortaya çıkarıldı: 1008. Kaşgarlı Mahmud, Karahanlı Devleti’nin hanedan sülalesine mensuptu. Dedesi Buğrahan Muhammet Yağan Tekin, Batı Karahanlı hükümdarı iken, 1005 yılında Doğu Karahanlı hükümdarı Arslan Han’la savaşarak Arslan Han’ı esir etti. Yağan Tekin, 18 ay Karahanlıları yönettikten sonra tahtı Kaşgarlı Mahmud’un babası Hüseyin Emir Tekin’e bırakmak istedi. Fakat Yağan Tekin’in eşlerinden Hanısı, tahta kendi oğlu İbrahim’i geçirmek istiyordu. Devir teslim şöleni sırasında diğer şehzadeleri zehirledi. Babasını kaybetmesine rağmen Mahmud, bu girişimden sağ kurtuldu. İbrahim, Karahanlı hükümdarı oldu. İbrahim’in adamları her yerde Mahmud’u aradıklarından Mahmud kendisini gezgin ve bilgin diye tanıtarak sık sık yer değiştirmek zorunda kaldı. Gezip gördüğü Türk illerinde Oğuz, Kıpçak, Karluk, Bulgar, Argu, Kençe, Uğrak, Yabaku, Peçenek, Çiğil, Suvar, Hakaniye, Tatar, Başkurt başta olmak üzere 30’dan fazla Türk lehçesini öğrendi. Diyor ki Kaşgarlı Mahmud:
               “Kendim, Türklerin en fasih konuşanlarından, en açık anlatanlarından, en doğru anlayanlarından, asıl ve nesepçe en ileri bulunanlarından, en iyi kargı kullanan cengâverlerinden olduğum halde, Türklerin hemen tekmil illerini, obalarını, çöllerini karış karış gezip dolaştım. Türk’ün, Türkmen’in, Oğuz’un, Yağma’nın, Çigil’in, Kırgız’ın dillerini, kafiyelerini tamamen zihnime nakşettim. Bu hususta o kadar ileri gittim ki, her taifenin lehçesi bence en mükemmel şekilde elde edilmiş oldu. İşbu kitabımı bu kadar inceleme ve araştırmalardan sonra en süslü tarzda, en beliğ bir üslup üzere yazdım. Dünyaca, adımı kıyamete kadar yad ettirmek; ahiretçe, bitmez tükenmez azık olmak maksadıyla, Cenabı Haktan inayet dileyerek meydana getirdiğim şu esere Dîvânü Lûgati’t-Türk adını verdim.”
               Eser neden önemlidir:
Türkçenin ilk sözlüğüdür. Kelimeler alfabetik sırayla dizilmiştir. Yazar, kelimenin anlamını vermekle yetinmemiş, kelimelere cümle örnekleri, hikmet, seci, mesel ve şiir örnekleri vermiştir. Bugünkü modern sözlük çalışmalarında takip edilene yol Kaşgarlı’nın izlediği yoldan farklı değildir. Bu özellik esere bir sözlük olmanın ötesinde ansiklopedik karakter kazandırmış ve belki de dünyanın en eski ansiklopedik sözlüğü unvanını vermiştir. İngilizce ve Fransızca’nın ilk sözlüğü 1480’de hazırlanmış.
               Avrasya Yazarlar Birliği başkanı Yakup Deliömeroğlu’nun ifadesiyle: “Divanü Lügati’t Türk, konusunu Türklükle sınırlamış insanlık tarihinin ilk uzmanlık ansiklopedilerindendir denilse bu yanlış olmaz.”
Kitabın sonunda bir harita yer almaktadır. Dağların kırmızı, denizlerin yeşil, ırmakların mavi, bozkırların sarı renkte gösterildiği bu dünya haritasında, dünyanın merkezi olarak Türk yurdu gösterilmektedir. Bu harita tarihi, coğrafi, siyasi, kültürel ve folklorik açıdan büyük bir öneme sahiptir. 
               Ahmet Kabaklı’nın ifadeleriyle: “O zamanki Türk boyları arasında adım adım dolaşan Mahmud, Türk tarih ve coğrafyasına, halk edebiyatına, folklora dair geniş bilgiler vererek Türkiyat ilmi’nin temellerini “vaktiyle ve bilmeyerek” atmıştır. Kitapta dil üzerine önemli kurallar söylenmiş, ses değişmeleri, isim halleri ve bilhassa Türkçe fiil yapıları zengin örneklerle gösterilmiştir. Kaşgarlı aynı zamanda mükemmel bir dil bilginidir. O zamanki Türk lehçelerini:
                 Doğu (Hakaniye) lehçesi ve Batı (Oğuz) lehçesi olmak üzere ikiye ayırır ki bu tasnif bugün dahi değerini kaybetmemiştir.” Dolayısıyla Kaşgarlı Mahmud, ilk Türk dilbilimcisi, ilk Türk dil araştırmacısıdır.
                  Kaşgarlı eserini yazdığında bugünkü modern bilimlerin büyük çoğunluğu doğmamıştı. Bu bakımdan Türkiyat ilminin temellerini attığı söylenebilir. Kaşgarlı Türkoloji ilminden haberdar değildi ama şüphesiz çalışmasını bir şuur halinde “bilmeyerek” değil bilerek ve isteyerek yaptı.
                  Kaşgarlı, Türk illerinden pek çok şiir ve atasözleri derlemiştir. Bu bakımdan ilk şuurlu derlemeci Kaşgarlı Mahmud’dur desek yanılmış olmayız.
Eserin yazıldığı dönem Türklerin İslamiyet’e geçiş dönemine rastlar. Bu bakımdan eser geçiş döneminin özelliklerini yansıtması bakımından da önemlidir.
                  Eserde, açıklaması yapılan kelimelere verilen örnekler Türk edebiyatı açısından eşsiz birer kaynak hükmündedir. Çünkü Kaşgarlı, örnekleri herhangi bir yazılı kaynaktan değil oba oba gezerek halktan toplamıştır. Eser bu obaların inançlarını, kültürlerini yansıtması açısından da ayrıca önemlidir.
                  Divanü Lügati’t Türk’ün günümüze ulaşması ise apayrı bir olay. Kitabın macerasını bir sonraki yazıda anlatmaya çalışalım.


Yorumlar - Yorum Yaz