TÜRKİYE’DE AŞK; AŞKTA TÜRKİYE

Sıcacık sesiyle uyandım. “Günaydın canım, dedi, günaydın.” Sonra da yanaklarımda dudaklarını hissettim. Ne kadar da güzel uyumuşum.. Ne kadar da dinlenmişim.. Gözlerimin içene bakan yemyeşil gözleri.. Ne kadar taze, ne kadar candan...

Ah canım, gözlerine baktıkça ılık ılık içime akıyor sanki.. Kalbimin tatlı tatlı çarptığını hissediyorum. Yüzüm de kızarıyor sanki, 20’li yaşlarımın utangaçlığıyla. Ah canım, ah gülüm, ah sevgilim bi tanem!

“Günaydın, dedim, günaydın yavrum.” Yanı başıma oturdu. Dudaklarında içimi ısıtan bir tebessüm:

-İyi uyudun mu? dedi. Başımı salladım. Kendimi hafifçe geri çekip biraz doğruldum. Elleri her zamankinden daha beyaz göründü gözüme. Tuttum. Sıcacık, yumuşacıktı. Ellerini dudaklarıma götürüp öptüm. Usulca yaklaştı, başını göğsüme koydu. Sarıldım ona, kucakladım onu. Saçlarını okşadım, öptüm, kokusunu içime çektim. Bu anın hiç bitmemesini istiyordum. Kadınım kollarımdayken böylece bir heykel gibi donup kalmak.. Kaç dakika geçti bilmiyorum. Doğruldu. İçini çekip toparlandı. Gözleri dolu dolu olmuştu:

-Çay soğuyor, dedi.

-Tamam, dedim. Kalkmak için yeltenince. Elini göğsüme koyup,

-İstersen biraz daha uyu, dedi.

-Yok, dedim, kalkıcam. Bu defa elini yanağımın üzerinde gezdirip

-İstersen buraya getireyim, dedi. Yine:

-Yok, sen yorulma bebeğim, dedim.  Gülümsüyor. Gülümsemesi, insana yaşama hazzı veren gülümsemesi.. Hiç değişmeyen gülümsemesi.. Ah aşkım..

Ayağa kalktı, elimi uzattım kalkmama yardım etti. El ele lavaboya kadar gittik. Yüzümü yıkadım. Karım kapıda elinde havluyla bekliyordu. Gülümsüyordu. Gülümsedim.

-Teşekkürler bi tanem, dedim. Ta içimden gelerek alnına bir öpücük kondurdum. Elimden tutup:

-Gel hadi, dedi. Cıvıl cıvıldı. Beni mutfağa çekti. Masayı özenle hazırlamıştı. Çayımı koydu. Gözlerine baktıkça iştahım açıldı. O ise:

-Yesene, diyordu, patatesleri senin için kızarttım, senin için..

-Eline sağlık gülüm, dedim.

-Afiyet olsun, gazeteyi getireyim mi? dedi. Başımı salladım. İçim içime sığmıyordu. Ah bu duygu… Onu ilk tanıdığım yıllardaki çocuksu heyecanım, bana ne kadar da aşina..

Gazeteyi okumaya başladım. Manşette kocaman puntolarla:

“Madende Vahşet”

…. Madeni’nde göçük. İlk belirlemelere göre 23 ölü, çok sayıda yaralı var. Yaralılar bölgedeki hastanelere sevk edildi. Göçük altında kalanların çıkarılması için çalışmalar devam ediyor.”

“Allah’ım dedim kendi kendime, insanlar ekmek parası için kelle koltukta çalışıyor. Ne iş güvenliği, ne sosyal güvence.. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?” Bu arada bardağımdaki çaydan son yudumu da almışım, farkında değilim. Karım o masum gülümsemesiyle:

-Hayatım çay koyayım mı? dedi.

-Koy, dedim.

Haberin ayrıntılarına göz attım. Sonra bir haber daha:

“Saniye saniye ölüm”

Eşi ve yeni doğan bebeğiyle İzmir'in Çeşme İlçesi'ne giden Ali Sünger(32), otoban gişesinden geçişte fiş almayı unuttu. Çıkış gişelerinde cezalı ücret ödememek için arabasını sağa çekti; gişeler arasından geçerek cihazdan fişini almak istedi. Tam bu sırada otomatik geçiş sisteminden geçen bir otomobil Ali Sünger'e çarptı. Yaklaşık 3 metre havaya fırlayan talihsiz baba, düştüğü yerde yaşamını yitirdi. Kazanın, gişelerdeki güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri izleyenleri şok etti.  

Yazık adama dedim, yazık. Bu ülkede yaşamak zor iş. Kadıncağız elinde bebeğiyle kalakaldı. Şimdi, bu kadınla, çocuğun suçu ne? Birkaç lira için değer mi hiç? Çarpan adam üç gün yatar çıkar. Ölenin öldüğü kalır. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz Allah’ım!”

            Karım, sesinin en yumuşak tonuyla:

-Yemiyosun.. dedi.

-Yemiyecem, kaldır, dedim. İtiraz etmedi

-Peki, dedi.

            “Sokak ortasında karısını öldürdü”

            Afyonkarahisar'da bir kişi, sokakta tartıştığı eşini av tüfeğiyle vurarak öldürdü.

Edinilen bilgiye göre; dün akşam saatlerinde Çay ilçesi İstasyon caddesinde Sinanpaşa ilçe Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yapan Özlem Özcan K. (34) annesi Sultan Özcan ile birlikte market alış verişinden dönerken uzun süredir ayrı yaşadığı ve mahkemeye boşanmak için başvurduğu eşi Yaşar K. (40) ile karşılaştı.
            Yaşar K. eşine 'benimle neden boşanmak istiyorsun. Ben istemiyorum' diyerek yanında bulundurduğu av tüfeği ile ateş etti. Eşinin açtığı ateş sonrası yere yığılan Özlem Özcan K. annesi Sultan Özcan'ın gözleri önünde hayatını kaybetti. Eşini vurduktan sonra uzaklaşan Yaşar K.'yı arama çalışmaları devam ediyor.           



            Özlem Özcan K'nın eşi ile sık sık tartıştığı ve ikisinin de ikinci evlilikleri olduğu öğrenilirken, baba Hüseyin Özcan (60), Yaşar K. tarafından kızının tehdit edildiğini ve oturdukları evlerinin pencerelerini kırdığını iddia etti.

            Yahu bir gün de şu gazeteler güzel haberler yazsın. Şu ülkede hiç mi yi bir şey olmaz! Hep ölüm, zulüm.. Şu şunu öldürdü, bu bunu kesti. Ne biçim bir ülke burası ya!.. İmkânım olsa bir dakika bile durmam. Çekip gideceksin Amerika’ya, kim kimi ne yapıyorsa yapsın!.

Çayım yine bitmiş. Karım:

-Canım çay koyayım mı? dedi. Önce anlamadım

-Ne diyosun mıy mıy biraz yüksek sesle söyle, dedim. Biraz sesini yükselterek

-Çay diyorum, koyayım mı? dedi.

-Sorma yahu dedim koy! 30 senedir öğrenemedin mi benim kaç bardak çay içtiğimi?       -Hayatım neden kızıyosun? dedi.

-Kızmıyorum! dedim.

-Kızıyosun, dedi.

-Kızmıyorum!! dedim. Israrla :

-Kızıyosun, dedi.

-Kızmıyorum!!!

-Kızıyosun,

-Kız-mı-yo-rum!!!!

-Kızıyosun,

-Kızıyosam kızıyorum lan!!!!! Doldur şu bardağı çaydanlığı kafana geçirmeyeyim!!! dedim. İtiraz etmedi, edemedi.

“Akılalmaz kaza: 1 ölü 1 yaralı”

5 katlı bir binadan kopan tuğla parçaları kafedeki vatandaşların üzerine düştü.

…………….. ülkesinde ölmek değil, yaşamak akıl almaz olay. Binadan tuğla nasıl kopar ya! Kimse bakmaz mı bu binaya! Hadi sahibi yok, bunun belediyesi, bayındırlığı bilmem neyi yok mudur? İlla birilerinin ölmesi mi lazım! Allah topunuzun belasını versin, şerefsizler!

Karım ordan çıkmış,

-Sen çok gerildin, ben sana masaj yapayım, diyor.

-İstemez masaj falan!! dedim. Yerinden kalkıp omuzlarımı ovmaya başladı.

-Lan git başımdan!!! dedim.

-Rahatla canım, kendini benim ellerime bırak, diyerek yanağımdan öptü.

-Lan başlatma elinden, kolundan. Bırak beni, anlamıyon mu sen!!!! dedim. Yüzümü sildim. Bu defa öbür yanağımdan öptü.

-Ulan salak karı, defol git almayayım ayağımın altına. Torun torba sahibisin azdın mı lan 50’sinden sonra!!!! dedim. Bir şey diyemedi. Kalktığı yere tekrar oturdu.

“İstanbul'da orman yangını başladı

İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan Ömerli barajı civarında ormanlık alanda yangın çıktı”

La havle.. Lan memlekette orman yok zaten! Bir de yangın çıkmış. Kesin zengin pezevengin biri yaktırmıştır. Kim bilir yanan yere ne yaptıracak. Hayvan herifler!!! Zehir zukkum olsun, boğazınızda kalsın inşallah!! Şerrefsizler!!!!

“Gaziantep'te trafik kazası: 13 yaralı

Edinilen bilgiye göre, Gaziantep-Osmaniye kara yolunun…”

Her gün mü kaza olur? Bu kazalarda her gün mü ölen olur? Ulan var ya.. Neyse.. Al bir tane daha

“Çorum'da trafik kazası: 11 yaralı”

“Alınan bilgiye göre, Giresun'dan İstanbul'a giden Aytekin Ortatepe'nin (28) idaresindeki 34 TB 1717 plakalı minibüs, Hacıhamza beldesi yakınlarında Ahmet Hulusi Kadıoğlu (27) yönetimindeki…”

“Termik santral inşaatında kaza: 1 ölü”

Hiç mi iyi haber olmaz koskoca gazetede. Bu arada çayım bitmiş.

-Çay koy lan bana!!!

-Hayır, kalk kendin koy, diyor.

-Lan tepemi attırma. Doldur şu bardağı!!

-Olmaz, diyor neymiş efendim biraz önce ben ona bağırmışım. Bağırdıysam ne olacak lan, ne yapacaksın, ne yapabileceksin? Kalk çarparım ha..!! Gönülsüz de olsa karım çayı koydu.

“Manisa'da sulama kanalına düşen çocuk öldü”

“Alınan bilgiye göre, Barbaros Mahallesi'nde yaşayan Mertsoylu ailesi, dün geceden bu yana oğullarından haber alamadıklarını..”

En çok da bu çocuklara acıyorum. Su kanalının etrafında neden güvenlik önlemi alınmaz. Ya anne baba? Ufacık çocuk yalnız başına bırakılır mı be eşşeoğlu eşekler!!!

“Hırsız girdiği evde ev sahibini bıçakladı”

“AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Aşağıpazar Mahallesi 843 Sokak'ta, Şehitler Parkı Yörük Apartmanı'na hırsızlık için giren ve değerli evrak, 2 cep telefonu, kredi kartları ve para çalan Cihan Tanla (25), ev sahibi Hakkı Yörük'ün (54) olayı fark etmesi üzerine elindeki bıçakla Yörük'ü..”

Buyur. Hırsız bizden korkacağı yerde biz ondan korkacağız artık. Ne hallere geldik. ......... memleketinde.

“Hizan'da traktörün çarptığı çocuk öldü “

“Alınan bilgiye göre, ilçeye bağlı Döküktaş köyünde, sürücüsü ve plakası henüz belirlenemeyen traktör, 7 yaşındaki Ali İhsan Tuncar'a çarptı…”

Offff!!!!… sayfaları çevirdim… Borsa düşmüş.. Gitti bizim kağıtlar.. Dolar çıkmış.. Dolarla da borç vardı.. offf!!!.. Spor sayfasını açtım, bizim takım da yenilmiş.

Ooofff offfffff, yeter be yeter!!!! Biraz da TV izleyelim. Karımdan kumandayı istiyorum:

-Kalk kendin al, diyor.

-Bak hayırlı mübarek gün kırmayayım bir tarafını. Ver şu kumandayı!!

-Kendin al.. diyor sonra da Allah’ın cezası sarhoş herif demesin mi? Ulan seninle evlendiğim güne lanet olsun. Ne diyon lan sen?.. diyerek ayağa kalktım. İki okkalı tokat attım. Ağlamaya başladı ayağa kalktı giderken bir de kıçına tekme attım, yere yuvarlandı. Gittim kumandayı aldım. TV’yi açtım. Düştüğü yerden zırlıyor hala, ileri geri konuşuyor.

TV’de             “İstanbul savaş alanına döndü”         diyor, bilmem hangi örgütün yaptığı gösterinin haberi veriliyor. Ulan şerefsizler, oturun evinizde ne işiniz var gösteride, bari gittiniz devletin malından ne istiyorsunuz, vatan haini bunların alayı, vatan haini!

Karım, söylenmeye devam ediyor.

Bir başka haber otoyolda yanan bir tır, bir başka haber ambulans kazası, bir başka haber aile faciası.

Karım hala söyleniyor. Kafam yine attı kumandayı kafasına fırlattım. Kumanda kapıya çarpıp kırıldı. Yerimden fırlayıp karımı kolundan tuttum, tuttuğum gibi de kapıdan dışarı attım.

İçeri gelince, gazeteyi çöpe attım, TV’yi de kapattım. Doğruca yatak odasına gidip iki tane uyku hapı aldım, yattım. Yine en güzeli uyumak.