Mısır’ın Şehitleri, Gezi’nin Ölüleri (sondakika32.com)

Baştan söyleyelim, Mısır’da yaşananlarla Gezi Parkında sahnelenenleri karşılaştırmaya kalkmak abes kere abestir. Hangi açıdan bakarsanız bakın elle tutulur ortak bir nokta bulamazsınız, fark derseniz bir çırpıda onlarcasını sayabiliriz. Ama ne hikmetse birileri Mısır gündeme geldikçe, hele hele bütün dünyada darbeye direnenlere destek çığ gibi büyürken, Rabia işareti dalga dalga yayılırken iştaha gelip Gezi Parkı’nı ve orada yaşananları ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Akılları sıra “sözde direniş”leri ile Mısır’daki direnişi kıyaslıyorlar, kıyaslamaya çalışıyorlar.

Fakat anlam veremediğimiz bir nokta var. Yine birileri tarafından bilerek veya bilmeyerek ısrarla Gezi Parkı’nda ölenler “şehit” ilan ediliyor, onlar adına anma toplantıları yapılıyor, konserler düzenleniyor. Ölen kişinin anılmasına, hayırla yad edilmesine diyeceğimiz yok. Hatta yapılan etkinlikleri takdir etmek lazım. Allah hepsine rahmet eylesin. Fakat, “şehit” ve “şehitlik” üzerinde biraz durmakta fayda görüyoruz.

Dinimizde şehitliğin çok önemli bir yeri var. Ahirette, en büyük rütbenin peygamberlikten sonra şehitlik olduğu belirtiliyor. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de, “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rab’leri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. (Al-i İmran 169-170)“ buyruluyor. Şehitler, ölümün acısını hissetmeden, kendilerini daha güzel bir âlemde bulur. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifte: “Cennete giren hiç bir kimse, dünyadaki her şeyin kendisine ait olması karşılığında, dünyaya dönmek istemez. Yalnız şehit olan, kavuştuğu şehitlik rütbe ve nimetlerinden dolayı dünyaya dönüp on kez öldürülmeyi temenni eder.

Şehitlik nedir? Kimlere şehit denir? Şehitler üç kısımdır: a) Şehit-i kâmiller, b) Ahiret şehidi c) Dünya şehidi (şehit-i hükmî veya şehit-i dünyevî). Şimdi bunlara kısa kısa değinelim:
 
a) Şehit-i kâmil kime denir?
Hem dünya hem de ahiret itibariyle şehit sayılan kimselere, şehit-i kâmil denir. Bunlar savaşta öldürülenler yahut âsiler, eşkıyalar, anarşistler veya evinde hırsızlar tarafından gadren ve zulmen öldürülen kimselerdir.
Bir Müslüman’ın şehit-i kâmil sayılabilmesi için 6 şart gerekiyor: 1. Müslüman olmak. 2. Akıllı olmak. 3. Bâliğ olmak. 4. Cünüp olmamak, hayız ve nifas halinde bulunmamak. 5. Vurulmanın akabinde hemen ölmüş olmak. Vurulduktan sonra, ölmeden önce, yiyip içer, tedavi görürse, vurulduğu yerden başka tarafa taşınırsa veya üzerinden bir namaz vakti geçecek kadar yaşarsa, kâmil şehitlik kısmından çıkar, ahiret şehidi olur 6. Kasten öldürülmüş olmak. Hatayla öldürülenler şehit-i kâmil kısmına girmez. Şehit-i kâmiller, yıkanmadan kanlı elbiseleri ile gömülürler.
 
b) Ahiret şehidi kime denir?
Dünya itibariyle şehit sayılmayan, yani, yıkanıp kefenlenmiş olarak gömülen, fakat ahirette şehit muamelesi gören kimselere ahiret şehidi denir. Şehit-i kâmil olmanın şartlarından birini kaybeden kimseler, bu kısma girerler. Bundan başka şu kimseler de ahiret şehidi sayılır:
* Suda boğulanlar.
* Ateşte yananlar.
* Enkaz altında kalanlar.
* Veba gibi bulaşıcı bir hastalıktan ölenler.
* Sıtma gibi ateşli hastalıktan ölenler.
* İlim yolunda ölenler.
* Ciğer hastalıklarından ölenler.
* Doğum sırasında veya lohusa iken ölen kadınlar.
* Baş ağrısından ölenler.
* Karın ağrısından ölenler.
* Ailesinin nafakasını helâlinden kazanmak için çalışırken iş kazasından ölenler.
* Cuma gecesi ölenler.
* Gurbet ilde vefat edenler.
* Akrep, yılan sokması gibi sebeplerle vefat edenler...
 
c) Dünya şehidi kime denir?
Bunlar münafıklardır. Yani küfrünü gizleyip inandığını söyleyen veya inanmış gibi davranış sergileyen kimseler. Bunlara dış görünüşleriyle Müslüman olduklarından dünya itibariyle şehit muamelesi yapılır, fakat kalpleri itibariyle kâfir olduklarından ahirette, Allah için savaşan şehitlerin sevabını alamaz. Zira o; unvan için, sadece ganimet için ya da düzenbazlık için savaşmak gibi Allah yolundan başka bir gaye için savaştı.
 
Biliyoruz ki, hükmü veren Allah’tır. Biz de gördüklerimize bakarak kendimizce bir karar verebiliriz herhalde. Kim şehit, kim ölü.
 

Yorumlar - Yorum Yaz