Gönül Bahçesinin Bülbülü: Aşık Şeref Taşlıova (sondakika32.com)

Gönüle hudut yok, söze sakınca,
Anlayana uzak değil yakınca.
Hasret ile doya doya bakınca
Yaş akıtan iki gözü hatırla
 
Günümüz âşıklık geleneğinin en büyük temsilcisi Âşık Şeref Taşlıova 20 Eylül Cumartesi günü hayata gözlerini yumdu. 10 Nisan 1938 tarihinde Kars’ın Çıldır ilçesinin Gülyüzü (Pekşeren)  köyünde Hacı Bey ve Nergis Hanım’ın üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Taşlıova, Terekeme Türklerindendir.

Büyük Aşık, oldukça sıkıntılı bir çocukluk devresi geçirir. Henüz 7 yaşındayken ilkokula yeni başladığı sıralarda babasını, ilkokuldan sonra Cılavuz Köy Enstitüsü’ne başlayacağı sırada abisini kaybeder. Bir yıl aradan sonra başladığı ortaokulu ikinci sınıfta terk eder.

Çok küçük yaşlardan itibaren gerek yaşadığı çevre gerekse yaradılıştan gelen istidadı ile şiire yatkın olan Şeref daha ilkokul üçüncü sınıftayken türkü ve şiirler söylemeye başlar. Bu yeteneğiyle kısa sürede dikkatleri üzerine çeker ve ilkokul öğretmeninin teşvikiyle düğünlerde toplantılarda türkü söylemeye başlar.
 
Buraya ki geldin, buyur bunu benden iç!
Yağmurlu bir günde annesi ve ağabeyi yağmurdan korumak istedikleri ekinleri kaldırmak için 11 yaşındaki Şeref’i evde yalnız bırakarak gece çalışmaya giderler.

Şeref, onları beklerken ocak taşına başını koyup uyuyakalır. Rüyasında köyün üst başında dağlık yerde, amcasının çobanı Hamza'nın koyun otlattığını görür. Çoban Hamza, Büyük Kekreli adındaki bulaktan bir dolça su doldurur ve Şeref’e uzatır: "Buraya ki geldin, buyur bunu benden iç." der. Şeref’i bu uykudan işlerini bitirip dönen annesi ve abisi uyandırırlar.
Âşıklık Şeref’e rüyayla gelmiş bir yetenek olmasa da bu rüyadan sonra kendine daha fazla güvendiğini ve daha içli deyişler söylediğini ifade etmektedir.

Taşlıova’nın yaşadığı çevre âşıklık kültürünün canlı olarak yaşatıldığı müstesna bir bölge olduğu için kendisine bir usta bulmakta gecikmez. Âşıklıkla ilgili bilgi ve terbiyesini, Doğu Anadolu ve Azerbaycan sahasında tanınan Kuzeydoğu Anadolu âşıklık geleneğinin önemli isimlerinden olan Âşık Şenlik’in oğlu Âşık Kasım’a çıraklık yaparak geliştirir ve yöredeki âşıklarla tanışma fırsatı bulur. Âşık Gülistan usta ve Müdâmî’ye çıraklık ederek Müdâmî ile birlikte köy ve kasabaları gezer. Her gittiği yerde büyük ilgiyle karşılanır, bilhassa irtical yeteneği ile kısa sürede gerek meslektaşları gerekse bölge halkı tarafından fark edilir.
 
Dede Korkut’tan Yunus’a Divan Bizim Söz Bizim
Şeref Taşlıova, çok küçük yaşlardan itibaren âşık ortamlarını tanıyarak, bu ortamların önceleri dinleyicisi daha sonraki yıllarda ise bir üyesi olur.  İçinde yetiştiği zengin kültür sayesinde âşık edebiyatı ile ilgili tam bir donanım edinir, her türü, her kuralı ayrıntılarıyla öğrenir. Özellikle irticalen söylediği şiirleri ve atışmaları ile ün kazanır. Bu atışmaların en güzelleri Şeref Taşlıova’nın seviyesine yakın insanlarla yaptıklarıdır. Bunların arasında ilk akla gelen isim Murat Çobanoğlu’yla yaptıklarıdır. Taşlıova, Çobanoğlu ile aynı coğrafyada doğup büyümüş, aynı sanat ve kültür havasını teneffüs etmiş, aynı ortamlarda bulunmuştur..
 
Şeref der ki on yıl oldu,Konya’daki iz benim
Dilimiz Hakk’ı söyleşir elimizde saz bizim
Dede Korkut’dan Yunus’a divan bizim söz bizim
Biz bir bülbülüz bu bağçeye bağbanlar hoşgeldiniz
 
Sana Âşığız Biz Ey Anadolu
1000’den fazla şiiri bulunan Taşlıova, âşıklığının yanında derlemeciliği ile de tanınır. Birçok masal, efsane, hikâye, destan derlemiştir. Türk Dil Kurumu adına Prof. Dr. Fikret Türkmen ve Nail Tan tarafından hazırlanan “Âşık Şeref Taşlıova’nın Tasnif Ettiği Hikâyeler” isimli eser 2004 yılında yayınlanır.

Şiirleri ve gelenekten gelen biri olarak kâğıda döktüğü bilgileri, Karseli dergisinden sonra yıllar ilerledikçe Türk Edebiyatı, Çağrı, Maya, Tarla, Gülpınar, Pınar, Köz, , Türk Folkloru, Millî Kültür, Türk Folklor Araştırmaları gibi edebiyat tarihimizde önemli yere sahip dergilerle, çeşitli antolojilerde yayındı.

Başta TRT olmak üzere, özel radyo ve televizyonlarda yapılan çeşitli programlara katıldı.

Şiirlerinin bir kısmı “Gönül Bahçesi” adıyla Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1991 yılında Atatürk’ün doğumunun 100. yıldönümü münasebetiyle açılan yarışmada, Müzik-San Vakfı tarafından; 1996 yılında da Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “Yılın Sanatçısı” seçildi. 2000 yılında Türksav tarafından “Türk Dünyasına Hizmet Ödülü” ile ödüllendirildi.
 
Sana âşığız biz ey Anadolu
Her taşında bir şairin sesi var
Zümrüt gibi her bir yanın gül dolu
Her dağının ayrı ayrı süsü var.
 
Uzakta Bir Garip Elinde Sazı
Taşlıova gerek yurt içinde gerekse yurt dışında, kısa sürede âşıklık konusunda bir otorite olarak tanındı. Aşılık geleneğinin adeta uluslar arası bir elçisi oldu, ülkemizi yurtdışında yapılan pek çok organizasyonda temsil etti.
 
Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Fransa, İsviçre, Avusturya, Danimarka, Almanya, İngiltere, Singapur, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kırgızistan ve Türkmenistan gibi dünyanın birçok yerine elinde sazı, dilinde sözüyle giderek, kültürümüzü tanıttı.

Yurt içinde ve uluslararası düzeyde yapılanlar da dahil olmak üzere, gittiği çeşitli organizasyonlarda, katıldığı yarışma ve festivallerde birçok ödül aldı.
Taşlıova’nın şiirlerinin bir kısmı, Amerika Indiana Üniversitesi tarafından derlenmiştir. Almanya Berlin Üniversitesi International Instute For Tradational Music Instute tarafından yapılan çalışma sonucunda türküleri derlendi ve kitap haline getirildi.  2010’da "UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi" seçildi.

Şeref Taşlıova’ya Allah’tan rahmet, sevenlerine başsağlığı dileyerek ona ait bir dörtlükle yazımızı noktalayalım.
 
Uzakta bir garip elinde sazı
O da bülbül gibi bekledi yazı
Arzu pembe vuslat kırmızı
Şeref der âşıka yol yeşil olur

Yorumlar - Yorum Yaz