Sıradan Bir Hikaye

             SIRADAN BİR HİKAYE 

             Sıradan bir gündü. Güneş doğdu, insanlar uyandı. Çocuklar okullarına, büyükler işlerine gitti. Çocukların gittikleri okullar, hepimizin bildiği sıradan okullardı, insanların gittikleri işler de.
            Olayımızın kahramanı da sabah erkenden kalktı. Kahramanımızın ismi Ahmet gibi bildik bir isim. Ahmet de bir Ahmet işte, bütün Ahmetler gibi. Aslında yaşadığı olay da çok sıradan bir olay. Hepimizin başına gelmiş, gelmediyse de gelebilecek bir şey. Öyle kaza bela değil, kavga dövüş hiç değil. Bir olay; hatta olaycık. Hapşırmak gibi, öksürmek gibi, burnunu çekmek gibi, ayakkabı giymek gibi bir şey.
            Ahmet evinden çıktı. O hepimizin başına gelebilecek olayı yaşadı, yoluna devam etti. Gideceği yere gitti. İşini bitirdi. Akşam oldu, evine geri geldi. Yemek yedi, yattı.
         Onlar ermiş muradına… 
         -Hepsi bu kadar mı?
         -Evet bu kadar. Dedim ya yazmaya bile değmez.
         -Olay diyordun?
         -Olay işte. Herhangi bir olay, ne bileyim, elini cebine sokmak gibi, durakta otobüs beklemek gibi veya birisine selam vermek gibi bir şey
         -İyi de ne diye yazdın lan o zaman?
         -Yazmayıp da ne halt edecektim?


Yorumlar - Yorum Yaz