retmen “Şiir okumak isteyen var mı?” dediğinde ilk kalkan parmaklardan birisi onundu. Öğretmenin gözü parmak kaldıranların üzerinde gezindikten sonra onu işaret etti. Sınıfta arkadaşlarına karşı şiir okuyacağını düşünürken öğretmeni ona daha büyük bir görev vermişti. Karne töreninde milli eğitim müdürü ve diğer davetlilerin karşısında okuyacaktı şiiri.
Eve gider gitmez, annesine o gün yaşananları anlattı, öğretmenin verdiği şiiri gösterdi. Annesi de kızının karne töreninde şiir okuyacak olmasından mutlu olmuştu. Başını okşadı kızının. Küçük kız, odasına koşup üstünü bile değiştirmeden öğretmenin verdiği şiiri okumaya başladı. Okudu, okudu, okudu. Yemek masasına oturduklarında şiirin ilk kıtasını kâğıda bakmadan okuyabiliyor, ikinci kıtanın bazı yerlerinde takılıyordu. Yemek yerken bile bir gözü kâğıttaydı. Birkaç kaşık yedi yemedi şiire çalışmak için odasına koştu. |