• Mehmet Pektaş
    • Şair-Yazar
Cesur Kaşifler çıktı.
5 kitaplık yeni seri. Çocuklar bu seriyi çok sevecek.
Adam Olacak Çocuk Serisi
Seri yeni kitaplarla devam ediyor.
Macera kitapları çıktı.
Dr. Mehmet Pektaş'ın 5 kitabı birden çıktı.

Ana sayfa

retmen “Şiir okumak isteyen var mı?” dediğinde ilk kalkan parmaklardan birisi onundu. Öğretmenin gözü parmak kaldıranların üzerinde gezindikten sonra onu işaret etti. Sınıfta arkadaşlarına karşı şiir okuyacağını düşünürken öğretmeni ona daha büyük bir görev vermişti. Karne töreninde milli eğitim müdürü ve diğer davetlilerin karşısında okuyacaktı şiiri. Eve gider gitmez, annesine o gün yaşananları anlattı, öğretmenin verdiği şiiri gösterdi. Annesi de kızının karne töreninde şiir okuyacak olmasından mutlu olmuştu. Başını okşadı kızının. Küçük kız, odasına koşup üstünü bile değiştirmeden öğretmenin verdiği şiiri okumaya başladı. Okudu, okudu, okudu. Yemek masasına oturduklarında şiirin ilk kıtasını kâğıda bakmadan okuyabiliyor, ikinci kıtanın bazı yerlerinde takılıyordu. Yemek yerken bile bir gözü kâğıttaydı. Birkaç kaşık yedi yemedi şiire çalışmak için odasına koştu.
Önceleri ne zaman zam haberi duysam, aklıma Kemal Sunal’ın Orta Direk Şaban filminden sahneler gelirdi gözümün önüne. Gıyasettin amca ile tavla oynarken Şaban’ı kızdırırlar. O da masadan kalkar, içtiği çayın parasını vermek ister. Cebinden çıkardığı parayı kahveciye uzatır: “Arkadaş al paranı.” Kahveci paraya göz ucuyla bakar: “Bu ne abi?” Şaban: “Elinin körü çay parası!” Kahveci: “Bir 10 lira daha at abi. Çaya zam geldi.” Şaban, cebinden 10 lira daha çıkarırken fenalaşmaya başlar: “Zam mı? Gene zam mı? Çaya zam geldi. Zama zam. Zamlara zam… Zamlı çay. Zama zam…” Şaban bayılır. Gıyasettin amca kahveciye çıkışır: “Alıştıra alıştıra söylesene oğlum!” Kahveci: “Ne bileyim amca, artık zamlara alışmıştır diye düşündüm.”
Son yıllarda Yunus Emre üzerine pek çok kitabı yayımlanan şair-yazar Mustafa Özçelik’in yeni bir Yunus kitabı daha yayımlandı. Muhit Yayınları arasında çıkan kitap “Yunus Emre’nin Şehirleri” adını taşıyor. Kitabın uzun bir hazırlık sürecinin ürünü olduğunu biliyoruz. Yazar, Yunus’un tüm makamlarına gidip kendi tabiriyle “oraların ruhaniyetini teneffüs etmeyi” deneyerek yazıyor kitabı. Eserin Yunus Emre’nin mezarı/makamı hakkında yazılanlardan ayrılan tarafları da burada başlıyor. Yazar, Yunus’u tek bir şehre veya beldeye mâl etme gayreti içerisine girmiyor. Arşiv belgeleriyle sınırlı kalmaksızın, makamlar etrafındaki anlatılanların, yapılan ritüellerin ve yaşatılan hâlk inançlarının izini sürüyor. Özellikle bir dönem gündemi meşgul eden Yunus’un mezarı üzerindeki tartışmaların bir fayda sağlamayacağını, aslolanın Yunus’u ve onun tefekkür dünyasını anlamak olduğunu düşünüyor.
Mehmet Pektaş'ın güncel yazıları bundan sonra Sondakika32'de yer alacak. Pektaş, "Nasreddin Hoca Bir Gün" isimli ilk yazısında geçim sıkıntısını ve peş peşe gelen zamları mizahi bir dille eleştiriyor. Bir marketten yoğurt alıp Akşehir Gölü'ne maya çalmak isteyen Nasreddin Hoca, fiyatları görünce fikrin değiştiriyor.
Mehmet Pektaş, Gönen İmam Hatip Örtaokulu'nda Mehmet Akif Ersoy konulu bir söyleşi yaptı. Söyleşide Mehmet Akif'in düşünce dünyasından ve karakterinden bahseden Pektaş, Akif'in günümüz insanı için çok güzel bir rol-model olduğunu belirtti.
... 26 ...