• Mehmet Pektaş
    • Şair-Yazar
Cesur Kaşifler çıktı.
5 kitaplık yeni seri. Çocuklar bu seriyi çok sevecek.
Adam Olacak Çocuk Serisi
Seri yeni kitaplarla devam ediyor.
Macera kitapları çıktı.
Dr. Mehmet Pektaş'ın 5 kitabı birden çıktı.

Ana sayfa

“Ekim, kasım aylarında hava kararıp yağmur yağmaya başlayınca içimi bir korku kaplar. Böyle zamanlarda kötü bir şeyler olacak gibi hissederim. Telefon veya kapı çalınsa besmele ile açarım. Hafakanlar basar. Annem beni böyle bir ayda böyle bir havada doğurmuş. Köy yeri… Tarihi tam olarak bilen yok. Sancılar sabahtan başlamış, öğlene doğru iyice artmış. Konu komşu toplanmış. Üç çocuğun ikisini tarlada doğuran annem, ne hikmetse üçüncüyü yani beni bir türlü doğuramıyormuş. Vakit ilerledikçe hava bozmuş, bardaktan boşanırcasına bir yağmur başlamış. Annemin çığlıklarına gök gürültüleri karışmış. Köyün içinden geçen dere taşmış, yolları sel almış. Köyde bir koşuşturmadır başlamış. Kimisi evinin, kimisi ahırının, kimisi dağda bayırda kalan hayvanlarının, kimisi de canının derdine düşmüş. Bu hercümerç içerisinde annemin kanaması başlamış, herkesi bir telaş almış. Kadınlar ne yapacaklarını bilememişler.
Telefonumun ekranında Vedat’ın ismini görünce şaşırmadım desem yalan olur. Vedat uzaktan akrabam olur. Yaşıt sayılırız. Çocukken evlerimiz birbirine yakındı. İlkokulu aynı sınıfta okuduk. Sonra yollar ayrıldı, önce babamın tayini çıktı. Arkasında onlar da başka bir şehre taşındı. Görüşürsek düğünlerde bayramlarda görüşür olduk, o kadar. Vedat’ın numarasının telefonumda kayıtlı olduğunu bile bilmiyordum. Acaba yanlış mı aradı diye düşünerek telefonu açıp açmama konusunda tereddüt ettim. Elim birkaç defa yes tuşuna gidip geldi. Telefonu belki de en son çalışında açtım.
Üstü başı perişan, yüzü, gözü kirden kararmış, saçı sakalı birbirine karışmış haldeydi. Onu köşe başındaki çöplükte görürdük hep. Burası onun eviydi. Uykusu geldiğinde yere serdiği kartonun üzerine uzanır, yorganını başına çekerdi. Kimseyle konuşmazdı. Adı nedir, kimin nesidir, neden burada yaşıyor bilen yoktu. Herkes ona Kirli diyordu. Bu adamı ilk gördüğümde ve ona Kirli dendiğini öğrendiğimde aklıma 2000’li yıllarda yayınlanan “Ekmek Teknesi” geldi, orada da bir Kirli vardı: Kadir Çöpdemir. Mahalleli o diziden ilhamla mı adama bu lakabı takmıştı, yoksa bizim Kirli diziden önce de mi buralardaydı bilmiyordum.
Açıkkara'nın bu sayısında Mehmet Pektaş'ın yanı sıra Yunus Emre, Tayyib Atmaca, Hacı Musa Tuncer, M. Nihat Malkoç, Tacettin Şimşek, Mehmet Osmanoğlu, Fâik Kumru, Kenan Yavuzarslan, Halit Yıldırım, Hilmi Kınalı, Osman Gazi Turaç, Cafer Mayalı, Ali Kemal Yiğit, Salman Kapanoğlu, Ziyâ Nûrdan, Dursun Yeşil, Mehmet Aluç, Zekeriya Çakabey ve Âşık Serdari'nin yazı ve şiirleri yer alıyor.
Soyumuzun Lidyalılara kadar uzandığını anlatırlar hep. O kadar eskiye gidecek değilim. Büyük dedem, namuslu bir adamın, Mestan Ağa’nın cebinde 1000 liralık bir banknot olarak Adana’dan İstanbul’a gelmiş. Mestan Ağa, köyde neyi var neyi yoksa satıp İstanbul’un yolunu tutarken otobüs de onu tutmuş, istifra ede ede şehre vasıl olmuş. Boğaz Köprüsü’nü, vapurları, devasa binaları, vızır vızır işleyen trafiği görünce iyice sersemlemiş. Şaşkın şaşkın etrafa bakınırken yanına başında kasket, boynunda fularla ince bıyıklı bir adam gelmiş.
... 33 ...