Hepimizin hikâyesi birbirine benziyor aslında. Bazen isimler değişir, bazen şehirler, bazen de tarihler… Ama bütün hikâyeler yarımdır, bir anda bitiverir. Benim hikâyem de herkesinki gibi başlamıştı. Güzel bir çocukluk geçirdim. Ailem hep üzerime titredi. Benim için ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Okul hayatım boyunca efendi-uslu, çalışkan bir öğrenciydim. Kavga dövüş bilmezdim. Diğer çocuklar gibi öğretmenlerden aileme şikâyet gitmezdi. Her dönem teşekkür, takdir alırdım.
Evlenip mutlu bir yuva kurmak istedim, çoluk çocuğa karışmak, huzurlu bir hayat sürmek... Kim mutsuz olmak için evlenir ki zaten? İlk başta her şey güzel başlamıştı. Fakat büyü çok çabuk bozuldu. Kocam, sürekli alkol alıyordu, eline geçen parayı kumara veriyordu. Evle neredeyse hiç ilgisi yoktu. Elektrik faturalarımızı bile babam ödüyordu. Çok geçmeden ufak tefek tartışmalarımız kavgaya, kavgalar şiddete dönüştü. Olur olmaz şeyleri bahane edip dövüyordu beni. |