• Mehmet Pektaş
    • Şair-Yazar
Cesur Kaşifler çıktı.
5 kitaplık yeni seri. Çocuklar bu seriyi çok sevecek.
Adam Olacak Çocuk Serisi
Seri yeni kitaplarla devam ediyor.
Macera kitapları çıktı.
Dr. Mehmet Pektaş'ın 5 kitabı birden çıktı.

Ana sayfa

Çobanlık ve çiftçilik işlerini Cin Ali’ye yıktıktan sonra kendimi emekliler gibi hissetmeye başladım. Öğlene doğru kalkıyor, köy içinde elim arkamda geziyordum. Bendeki değişiklik herkesin dikkatini çekmişti. Fakat kimse şeytana pabucunu ters giydiren Cin Ali’nin benim işlerimi neden gördüğünü bilmiyordu: -“Muhtarım ne bu hal?” diyenlere: -“Ee muhtar dediğiniz böyle olur.” diyordum. Kahveye gittiğimde ise bana Serkan’ı soruyorlardı. Nerden tanıyorsun, kimmiş, neciymiş? Ben onunla yolda tanıştığımı, daha sonra kendisini köye götürmem için rica ettiğini söylüyordum. Serkan’la ilgili en çok sorulan soru ise köye bir daha gelip gelmeyeceğiydi. Tavan arasından, odunluklardan eski eşyalarını çıkarıp o gelecek de satın alacak diye bekleyenler vardı.
Derginin bu sayısında Mehmet Pektaş'ın yanı sıra Mustafa Kutlu, Mehmet Şeker, Ali Atar, Mustafa Sarı, Fatih Kandemir, Ali Rıza Malkoç, Dursun Yeşil, Tacettin Şimşek, Ali Parlak, M. Nihat Malkoç, Halit Yıldırım, Ahmet Yıldırımtepe, Salman Kapanoğlu, Lütfü Bilir, İlqar Cəmil, Musa Serin, Servet Yüksel, Hikmet Özdemir, Mustafa Berçin, İlhan Yardımcı ve Tayyib Atmaca'nın yazı ve şiirleri yer alıyor.
Aylık mizah dergisi Açıkkara'nın 20. sayısı yayımlandı. Derginin bu sayısında Mehmet Pektaş'ın yanı sıra Rasim Köroğlu, Ercan Sağlam, Fikret Görgün, H. Musa Tuncer, Halit Yıldırım, Mehmet Şeker, Hanifi Yılmaz, Selam Kapanoğlu, Ali Parlak, Kadir Orakçı, Mülayim Sertoğlu, Salim Kanat, İsmail Kılınç, Lütfü Kılıç, Gökhan Kaya ve Osman Gazi Turaç'ın yazı ve şiirleri yer alıyor.
Yol arkadaşıma Maraş otu macerasını anlattıktan sonra bir süre hiç konuşmadan çaylarımızı yudumladık. Arkadaşım halime acımış olmalı ki masamızın sessizliğini bozdu: -“Tırı Mahmut senin başına ne işler açmış be muhtarım! Sen bu adamdan intikamını bir şekilde almalısın. Eğer istersen sana yardım ederim.” Kin tutan bir insan değilim. O yüzden: -“İntikam falan istemem. Aynı köylüyüz, her zaman yüz yüze bakıyoruz. Hem almak istesem de bu adama hiçbir numara sökmez.” dedim.
Bizim ilçeye vardık. Dolmuştan yol arkadaşımla birlikte meydanda indik. Yol arkadaşım bütün köylü ishal olurken Tırı Mahmut’un nasıl kurtulduğunu merak ediyordu. Bu macerayı dinlemeden benden ayrılmak istemiyordu. Birlikte az ilerdeki kahvenin önüne oturduk. İki çay söyledik. Çaylar geldi, ben anlatmaya başladım: “Maraşlı bir asker arkadaşım var, adı Ökkeş. Ökkeş askere geldiğinde evliydi, iki de çocuğu vardı. Askerden sonra her mektupta her telefonda “Gel misafirim ol.” der dururdu. Ben işten güçten daha doğrusu muhtarlık yüzünden başıma açılan belalardan vakit bulup gidemedim. Çocuklarının sünnetine de davet etti beni. Gitmesem bu defa ayıp olacaktı. Gitmeye karar verdim.
... 41 ...