
Vatandaş, erkenden kalktı. Bugün için iş
yerinden öğlene kadar zor bela izin alabilmişti. Sabahtan imza işini halledip
öğleden sonra işyerine yetişecekti. Vatandaş evden çıkmadan evrakları birkaç
defa daha kontrol etti. Karısı "Yeter artık ezberliyon mu?" dedi.
Vatandaş, karısına "Hanım, bu iş devlet işi, şakaya gelmez." dedi.
Karısı, "Bir haftadır kaç defa kontrol ettin" dedi. Vatandaş "Ne
olur ne olmaz." dedi. Vatandaş, evden çıkıp doğruca devlet dairesine
vardı. Kapıdaki güvenlikçiye selam verip "Evrak imzalatacam" dedi.
Güvenlikçi "Yan odaya" dedi. Vatandaş, yan odaya girdi. İçerdeki
memur önündeki kâğıtlarla uğraşıyordu. Vatandaş: "Evrak
imzalatacaktım" dedi. Memur başını kaldırmadan, "Yan odaya"
dedi. Vatandaş, yan odaya girdi. Yan odadaki memur raftan dosya indiriyordu.
Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi. Memur, kafasını çevirmeden
"Yan odaya" dedi. Vatandaş yan odaya girdi. Yan odadaki memur,
bilgisayarda yazı yazıyordu. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi.
Memur kafasını kaldırmadan "Yan odaya" dedi. Vatandaş yan odaya
girdi. Yan odadaki memur kalem açıyordu. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım"
dedi. Memur başını kaldırmadan "Yan odaya" dedi. Vatandaş yan odaya
girdi. Memur bulmaca çözüyordu. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi.
Memur başını kaldırmadan "Yan odaya" dedi. Vatandaş "Yan
odaya" girdi. Memur çay içiyordu. Vatandaş "Evrak
imzalatacaktım" dedi. Memur başını kaldırmadan "Yan odaya" dedi.
Vatandaş yan odalara gire çıka sonunda en üst katın, en son odasına kadar
geldi. Yorgunluktan bacakları titriyordu. Vatandaş bir ara "Şu odaya
girmeden direk tavana çıksam" diye düşündü. Nasıl olsa memurun cevabı
hazırdı "Yan odaya". Yanda oda olmadığına göre yukarıya. Bir umut
diyerek odaya girdi. Vatandaş "Evrak imzalatacaktım" dedi. Memur
başını kaldırmadan "Bugün git yarın gel" dedi. Vatandaş farklı bir
cevap aldığına sevindi. "Neden?" diye sordu. Memur beklemediği bir
cevap almıştı başını kaldırdı. Şaşkın olduğu her halinden belliydi.
-Nasıl, neden? Bugün git yarın gel, dedi. Vatandaş
inat etti.
-Niye gidecem? dedi.
Memur vatandaşın elindeki kâğıtlara şöyle bir
baktı.
-İkametgâh eksik. Bugün git yarın gel. dedi. Vatandaş
ceketinin cebinden bir kâğıt çıkarıp
-Buyurun, dedi. Memur evraklara tekrar bakıp nüfus
cüzdanı fotokopisi yok, bugün git yarın gel, diyerek evrakları vatandaşa
uzattı. Vatandaş tekrar elini cebine attı. Bir kâğıt daha çıkarıp uzattı. Memur
yavaş yavaş sinirleniyordu.
-Nüfus kayıt örneği eksik tamamla gel, diye kağıtları
vatandaşa tekrar uzattı. Vatandaşın pes etmeye niyeti yoktu. Elini tekrar
cebine attı, bir kâğıt daha çıkardı.
-Buyurun efendim, diye. Memur kızıyor
farkında olmadan sesini yükseltiyordu,
-Sağlık karnesi fotokopisi
yok, diyerek evrakları vatandaşa yine uzatacak oldu. Vatandaş yine elini cebine
attı.
-Buyurun efendim, diye. Memur gittikçe daha fazla
sinirleniyordu.
-Sabıka kaydı?
-Buyurun efendim.
-Gelir belgesi
-Gider belgesi
-Tapu
-Senet
-Çek
-Mek
-Falan belgesi
-Filan belgesi. Vatandaş her belgeyi cebinden çıkarıp
uzatıyordu.
-Buyurun efendim. Memur sinirden hop oturup hop
kalkıyordu. Sinirini saklamaya çalışarak dişlerini sıka sıka:
-Bak kardeşim senin adın neydi?
-Vatandaş
-Hah bak sevgili Vatandaş kardeşim zorluk çıkarma,
bugün git yarın gel yapalım işini, dedi. Vatandaş inat ediyordu.
-Bugün bu işi halletmem lazım memur bey, diye. Memur
-Olmaz, dedi, olmaz yarın geleceksin!
-Neden?
-Pul eksik be puuulll. Vatandaş cebinden pul çıkarıp
yaladı hemen memurun dediği yere yapıştırdı. Memur birkaç defa kül tablasını
eline alıp alıp bıraktı az daha vatandaşın kafasına vuracaktı.
Memur vatandaşa yalvarmaya başladı
-Gözünü seveyim, git yarın gel. Vatandaş inat ediyordu
-Niye gidecekmişim? diye. Memur
-N`olur git, dedi, n`olur giiiiit, burası devlet
dairesi başka türlü burada iş görülmez, görülmeeezzz. Vatandaş inat ediyor
-Olmaz memur bey, diyordu. Memur
-Hiç olmazsa şimdi git, öğleden sonra gel. Vatandaş
razı olmuyordu. Memur
-N`olursun 3 saat sonra gel. 2
saat sonra gel. Vatandaş
-Olmaz, diyordu. Memur "1 saaat" dedi.
Vatandaş "Olmaz" diyordu. "Yarım saat, on beş dakika"
derken memur "5 dakika bari git ne olur" dedi. "Burada gidip
gelmeden iş görülmez." Vatandaş "Olmaz" diyor, başka bir şey
demiyordu. Memur sonunda "Sevgili vatandaş, ne olursun şu kapıdan çık,
hemen geri gir. Adet yerini bulsun" dediyse de vatandaşı razı edemedi.
Memur sinirinden kendini kaybedip vatandaşın boğazına sarıldı. Vatandaş
boğazını güç bela kurtardı. Bu defa memur vatandaşı dışarı doğru ittirmeye
başladı. Ama vatandaş cüsseliydi, memur inadına kısa. Gücü yetmedikçe memur,
bağırıp çağırmaya küfürler savurmaya başladı. Siniriyle masanın üzerindeki
kâğıtlara sarıldı. Kâğıtları ağzına doldurmaya başladı. Vatandaş, memurun
yaptığına bir anlam veremedi. Vatandaş, memuru durduruncaya kadar memur
vatandaşın iki kâğıdını yemişti bile. İki kâğıdı yiyen memurun yüzü gülmeye
başladı. Vatandaşa dönerek "İki evrak eksik" dedi. "Sıkıysa
şimdi gitme." Vatandaş çaresizdi. İki kâğıt eksikti. Boynunu büküp kapıya
yöneldi. Memur kan ter içinde kalmıştı, koltuğuna kuruldu. Derin bir oh çekti.
"Her mesleğin bir şerefi var" dedi. Arkasından da "Hadi bakayım
bugün git yarın gel" dedi.